İnsan vücudunda canlılığı koruyan birçok hücre vardır. Kök hücreler her insan vücudunda bulunan, kendini yenileyebilen, ihtiyaç duyulduğunda nakledilen ve alıcı bölgeleri tedavi etme özelliğine sahip hücrelerdir. Kan, kas ve sinir hücrelerinin aksine kök hücreler çoğalırlar. Özelleşmiş değillerdir. Bu sayede diğer hücreler için kaynak olurlar. Yani ihtiyaç duyulan hücre tipine bürünerek alıcı bölgedeki hasarlı dokuyu onarabilirler. Kemik iliği ve yağ dokusundan elde edilirler. 

Teknoloji ve tıp bilimindeki gelişmeler sayesinde lenfoma, kemik iliği kanserleri gibi birçok hastalık uygun koşullar sağlandığı takdirde kök hücre nakli ile tedavi edilmektedir.

Tıpta kök hücre tedavisi için ilk adım 1939 yılında kemik iliği nakli ile atılmıştır. Ancak başarılı olamadı. 1949 yılında Jacobson ve meslektaşları bu alandaki ilk başarıyı elde etti. Shinya Yamanaka ve John B. Gordon kök hücreler üzerine yaptıkları çalışmalarla Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü’nü paylaştılar. Kök hücreler hakkında her geçen gün yeni bilgiler ortaya çıkmaktadır. Kök hücre tedavisinin faydaları üzerine araştırmalar devam ediyor.

İnsan vücudunda bulunan periferik, kıkırdak, kordon kanı, yağ dokuları, yağ dokuları ve kemik iliği kök hücrelerdir. Yağ dokuları, kıkırdak, kemik iliği nakilde en sık kullanılanlardır. Kök hücre nakli için hastaların gerekli sağlık koşullarını taşıması gerekir. Bu nedenle genellikle aile bireyleri tercih edilmektedir. Tedavi aşamasında öncelikle hastanın sağlık durumu ile ilgili tetkikler yapılır. Hastanın kök hücre tedavisine uygun olduğu anlaşılırsa hücre nakli için donör bölgeden alınan kök hücreler ayrıştırılır ya da laboratuvar koşullarında çoğaltılarak nakil için uygun hale getirilir. Hücreler daha sonra hastaya enjekte edilir. Hasta naklin etkisini göstermesini beklerken birkaç hafta hastanede kalır.

Kök hücre saç ekimi operasyonu cinsiyet farkı gözetmeksizin herkes tarafından gerçekleştirilebilir. Tedavi için yeterli sağlık koşullarına sahip olmak ve saç seyrelmesi ya da kellik olması yeterlidir. Hiç saçı olmayan kişilere ancak deri altındaki hücreler hala canlıysa ekim yapılabilir.

Kök hücreler özelleşmedikleri ve kendilerini yenileme yeteneğine sahip oldukları için bulundukları bölgeye uyum sağlayabilir ve hasarlı dokuları tedavi edebilirler. Buna saç ekimi de dâhildir. Saç ekiminde ilk başarılı operasyon 2017 yılında İtalyan araştırmacılar tarafından gerçekleştirilmiştir. Saç ekimi operasyonunda kök hücre tedavisinin uygulama şekli bilinen geleneksel tedaviler olan FUE, Sapphire FUE ve DHI ile benzerlik göstermektedir. Tüm bu yöntemlerde donör bölgeden toplama ve ekim yapılacak bölgeye nakil söz konusudur. Türkiye’de saç ekimi kliniklerinde kök hücre ile saç ekimi için öncelikle hastanın uygunluğu için gerekli testler yapılır. Hasta tedaviye uygunsa medikal bir iğne yardımıyla lokal anestezi uygulanır, kök hücreden zengin yağ dokusu donör bölgeden liposuction ile alınır. Bu kök hücreler steril koşullar altında konsantre edilir. Santrifüj edilirler. Nakil yapılacak bölgeye enjekte edilir. Lokal anestezi sayesinde ağrı minimal düzeydedir. Kök hücre ile saç ekiminde iyileşme süreci 1 hafta, istenilen sonucun alınması ise aylar sürer.

(Platelet Rich Plasma) PRP ve kök hücrenin özü farklı yerlerden gelmektedir. PRP, hastanın damarından alınan kanın özel ve tek kullanımlık kitler yardımıyla santrifüj edilerek trombositlerin ayrıştırılmasıyla gerçekleştirilen bir tedavi şeklidir. Temizlenen kan tekrar hastaya enjekte edilir ve hasarlı dokunun onarılması hedeflenir. PRP, kişilerin saçlarını güçlendirir, sağlığını ve parlaklığını geri kazandırır. Dökülen veya seyrelen bölgelerde saçı yeniden çıkarmaz. Kök hücrede ise hastanın donör bölgesinden alınan yağ dokuları ayrıştırılarak çoğaltılır ve hastanın alıcı kısmına tekrar enjekte edilerek dökülen saçların tekrar çıkması hedeflenir. Her ikisinin de ortak özelliği kişinin kendi sağlığı için kendi vücudundan alınan doğal dokuların kullanılmasıdır.