Saç ekiminin tarihçesi nedir? Saç ekimi dünyada ilk ne zaman yapıldı? Saç ekimi ilk kim tarafından keşfedildi, soruları saç ekimiyle ilgilenenlerin merak ettiği sorulardandır. Bu yazıda sizlere bu soruların yanıtlarını bulmaya çalışacağız. Öyleyse başlayalım.

Saç dökülmesi, günümüzde hem erkeklerde hem de kadınlarda görülen saç problemlerinden biridir.

 

Günümüz tıp dünyasında saçın güçlenmesine yönelik bir çok tedavi yöntemi olmasına rağmen dökülen saçların geri gelmesi için herhangi bir tedavi yöntemi yoktur. Geçmiş yıllarda özellikle erkeklerde görülen androgenetik alopesi gibi genetik sebepli saç kayıplarını gidermenin çaresi aranıyordu. Saç kaybı yaşayan insanların sorunlarına çare bulmak, savaş ve yangınlar sonrasında hasar görmüş kafa derisine sahip olanların iyi görünmesini sağlamak amacıyla araştırmalar yapılmış ve pek çok teknik denenmiştir. n hep beraber bakalım.

Saç ekiminin tarihi 18 ve 19 yüzyıllara kadar dayanmaktadır. Bilimin son yüzyıllarda oldukça gelişmesi, saç kayıpları yaşayan kimselerin de sorunlarına çare olmak için harekete geçilmiştir. İlk yapılan saç ekim işlemlerinde saç ekimi işlemi kafa derisinin yüzülerek, saç derisinin başka bir yere nakledilmesiyle oluyordu. Başarılı saç nakillerinden ilki 1822 yılında Alman tıp öğrencisi ve öğretmeni tarafından gerçekleştirildi. Bu işlem uygulanırken başın bir bölgesindeki saç, başka bir bölgeye taşınmıştır. Erkek tipi kellik için çözüm üretmeye çalışan bu iki doktorun çabaları tıp tarihinde yeterince görünür hale gelmemişti. Saç ekimi tarihine farklı yaklaşımıyla damga vuran doktor ise J. Dieffenbach’tır. Doktor Dieffenbach, saç ekimi çalışmalarında hayvan derileri ve tüyleri ile denemeler yapmıştır. Ardından bununla da yetinmeyip kendi saçının bir kısmını da koluna nakletmiştir. Dr.Dieffenbach, yaptığı bu çalışmayla saç ekim tarihinde büyük bir çığır açmış, yeni çalışmaların da önünün açılmasına katkı sağlamıştır.

1930 tarihi saç ekimi konusunda yapılan çalışmalar modern saç ekimi teknolojisini başlatan çalışmalardır. Bu yıllarda doktorlar özellikle yanık ve diğer yaralanmalar sonucunda gerçekleşen saç dökülmesini tedavi etmeyi amaçlamışlardır. Bu anlamda modern saç ekimi teknolojisinin kökleri Japonya’ya dayanmaktadır. 1930larda Japon doktorlar saç ekiminde çığır açan yöntemler geliştirmişlerdir.

1950’li yılların başına geldiğimizde ise saç ekimi konusunda yeni adresimiz bu sefer New York’tur. Dermatolog Dr. Norman Orentreich, genetik olarak saç dökülmesine sahip olan bir erkek hastasını özel olarak tasarlanmış saç ekimi yöntemiyle saç ekimi yapmıştır. Bu nakil işlemi tamamlandıktan sonra ise kafa yapısının yan ve arka kısımlarındaki saçların genetik olarak dökülmeye dirençli olduğu keşfedilmiştir. Dr.Norman kafa arkasından alınan saçların başka bir yere nakledildiğinde, bu bölgenin kelleşmeye karşı dirençli olduğunu görmüştür.

 

Bu işlemde saç greftleri, deriden çıkarılan yuvarlak bir şeritten çıkarılıyordu. Ve şeritte 20-30 adet saç teli bulunuyordu. Dr.Orentreich’in saç ekiminde kullandığı 4.0mm punch greft yöntemi 1975 yılına kadar cerrahlar tarafından kullanılmaya devam etmiştir. İlk saç ekim yöntemlerinin olumsuz yönlerinden birisi punch greft yöntemiyle yapılan saç ekiminin doğal olmayan bir görünüme sahip olmasıydı. Bu saç ekim yöntemiyle ekilen saçların aralıklı tutamlar halinde olması, ekim sonucunun “oyuncak bebek” gibi görünmesine yol açmıştı. Bu ise saç ekiminin yapay göründüğü doğal olmadığına dair bir algıya yol açmıştı.

 

1990’lı yıllardan günümüze gelindiğinde ise FUT (Foliküler Ünite Transplantasyonu) yönteminin kullanılmaya başlandığını söyleyebiliriz.

Bu teknikle, hastanın saçlarının daha doğal görünmesi amaçlanır. Bu yöntemle saç dokusu, saç folikülleri, yağ bezleri, sinirler ve ince vellus kıllarıyla alınır. Bu işlemin yapılması ise binlerce saç greftinin tek bir seans yardımıyla alınmasını sağlayabilmiştir. Bu yöntem sayesinde saç ekim prosedürünün estetik etkisi yükselmiş olur.

 

FUT saç ekim yönteminin ardından 2003 yılında ilk FUE ameliyatı gerçekleştirilmiştir. FUE (Foliküler Ünite Ekstraksiyonu) yönteminde ise donör bölgeden tek tek alınan saç folikülleri hedef bölgeye ekilmesiyle gerçekleştirilir. Bu yöntem ile kafa derisinde herhangi bir yara izine sebep olmadan saçsız bölgeye saç nakli gerçekleştirilmiştir.

Ağrısız ve acısız saç ekim yöntemleri son yıllarda saç ekimi konusundaki tekniklerin gelişmesiyle oldukça artmıştır. Bunun yanı sıra FUE saç alım yöntemiyle FUT’un sunduğu imkanların ötesine geçmiştir. FUT yönteminde kafa derisinden bir şefit alınarak saç kökleri alınırken FUE yönteminde saç kökleri kafa arkasından tek tek alınarak saç alımı yapılmaktadır. Böylelikle saç kökü alımlarında kafa derisinin daha az hasar alması sağlanır.

 

Bu çalışmaların ardından önde gelen saç ekim uzmanları tarafından FUE Araştırma komitesi kurulmuştur. FUE prosedürleri saç ekimindeki olası yan etkileri en aza indirmek için geliştirilmiştir. Günümüzde en popüler saç alım yöntemlerinden birisi bu anlamda FUE’dir. Öte yandan DHI ve FUE safir gibi saç ekimi yöntemleri de saç ekim teknikleri arasında yerini almaktadır.